BY KOLİKFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Paylaşımlarımızla bir birimizi bilgilendirelim...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Biyoloji Terimleri K-P

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
by sfenks
Admin
Admin
by sfenks


Mesaj Sayısı : 180
Kayıt tarihi : 28/08/09
Yaş : 29
Nerden : istanbul

Biyoloji Terimleri K-P Empty
MesajKonu: Biyoloji Terimleri K-P   Biyoloji Terimleri K-P I_icon_minitimePaz Ağus. 30, 2009 10:50 am

'K'
Kadavra: Tıp öğreniminde üzerinde çalışmak için hazırlanmış ölü insan ya da hayvan vücudu.
Kafein : Kahve taneleri ve çay yapraklarında bulunan, merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkisi olan, fosfodiesteraz aktivitesini engelleyen bir pürin alkaloit.
Kalaza : Kuş yumurtalarında vitellusu (yumurta sarısı) karşılıklı iki taraftan zara bağlayan iki sarmal banttan her biri.
Kalıtım : Canlının genetik şifresinin kendisinden sonra gelen nesle/yavrulara aktarılması.
Kaliptra: Kökün ucunu yüksük gibi saran ve koruyan doku.
Kalsitonin : Tiroid bezi tarafından salgılanan, kemiklerde kalsiyum depolanmasını hızlandıran bir hormon.
Kambiyum: Çift çenekli bitkilerin gövde ve kökünde yer alan ve meristem hücrelerinden oluşan tabaka; yeni odun ve soymuk tabakaları oluşturarak bitkinin kalınlaşmasını sağlar.
Kanser : Organizmada meydana gelen ve hücreleri kontrolsüz büyüyen kötü huylu tümörlere verilen genel ad.
Kapalı Dolaşım: Kanın kalp ve damarlardan oluşan kapalı bir sistem içerisinde dolaşmasıdır.
Kapsit : Virüslerin nükleik asitinin dışında bulunan, bazı virüslerde tek tip, diğerlerinde birkaç tip proteinden oluşan protein kılıf.
Kas tonusu: İskelet kaslarının, dinlenme durumundaki kasılı hali.
Katalizör: Kimyasal tepkimeye katılmadan tepkimenin hızını artıran madde
Kazein: Sütte bulunan bir çeşit protein.
Keratin: Omurgalı hayvanların derisinin, tırnak saç, boynuz gibi yapılarında bulunan, suda çözünmeyen sert protein.
Kitin: Eklem bacaklı hayvanlarda dış iskeleti oluşturan proteinli polisakkarit.
Kloak: Kuşlar gibi omurgalı hayvanların sindirim, boşaltım ve üreme sisteminin açıldığı bölüm.
Klon: Genetik olarak birbirinin aynı olan canlılar.
Klorofil: Fotosentaz olayında güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirenyeşil pigment maddesi.
Kloroplast: Yeşil rekli klorofil pigmentini taşıyan plastid.
Kodon: Özel bir amino asiti şifreleyen üç nukleotitten olşan mRNA üzerindeki birim.
Koenzim : Bir enzimi aktif hale getiren, enzimin protein olmayan organik bileşeni.
Kohezyon: Aynı cins moleküller arasındaki çekim kuvveti.
Kohlea: İç kulakta salyongozda bulunan yapı.
Kolesistokinin: İnce bağırsaktan salgılanan ve karaciğeri uyaran hormon.
Koloni: Aralarında işbölümü yapan tek hücreli organizmaların bir araya gelerek topluluk oluşturmaları.
Kolloid: Parçacık büyüklüğü 1-100 mm olan madde
Kondrin: Kıkırdak yapı hücrelerinin salgıladıkları ara madde.
Kondrosit: Kıkırdak doku hücreleri.
Konjugasyon: İki hücrenin geçici olarak gen alış-verişi yapmak için birleşmeleri.
Konsantrasyon: birim hacimde bulunan madde miktarı.
Kornea: Gözün ön tarafında sert tabakanın saydam kısmı.
Kotiledon: Çenek yaprak.
Kozmik: Yıldızlar arası, uzaylarla ilgili olan
Kozmik madde: Evreni meydana getiren madde.
Kromoplast: Bitkilerde sarı, kımızı, turuncu renkli pigmentleri taşıyan plastidler.
Kromotin iplik: Dinlenme halindeki ökaryot hücrenin çekirdeğinde bulunan kromozomların karmaşık hali.
Kromozom: Prokaryot ve ökaryot hücrelerde üzerlerinde genleri taşıyan DNA ve nükleoproteinden oluşmuş yapı.
Kroner damarlar: Kalbi besleyen ince atardamarlar.
Krossing over: Mayoz bölünmede, tetratların kromotidleri arasında karşılıklı gen alış-verişi, parça değişimi.
Kök basıncı: Bitki köklerinin topraktan su emme kuvveti.
Ksilem: Odun borusu. Su ve mineral taşıyan cansız iletim borusu.
Kütin: Yaprak yüzeyinde su kaybını önleyen mumsu, su geçirmez madde.

'L'
Laktoz : Sütte bulunan ve sütün buharlaşmasıyla kristal halde toplanan bir disakkarit.Süt şekeri.
Larva: Balık, kurbağa, böcek gibi hayvanların hayat devrelerinde, ana babaya benzemeyen ve başkalaşım geçiren yavru hali.
Lenf: Akyuvar içeren, kan plazmasına benzeyen renksiz sıvı.
Lenfatik sistem : Omurgalılarda vücuda yayılmış, kan dolaşım sisteminin uçlarına bağlı ince kılcal ağ.
Lentisel: Kovucuk. Mantar özüne dönüşmüş gövde kısımlarında havanın girip çıkmasını sağlayan aralıklar.
Leptoten : Mayoz bölünme profazında görülen ve kromatin maddesinin ince iplikler halinde ortaya çıktığı erken evre.
Lignin: Odun özü denilen su geçirmez madde.
Liyaz : Bir molekülün parçalanmasını yada bir grubun molekülden uzaklaştırılmasını sağlayan enzimler.
Lokus: Kromozomların üzerlerinde genlerin bulunduğu özel yerler.
Lop: Beyin, karaciğer gibi organların parçaları bölümleri.
Lökoplast: Bazı bitki hücrelerinde yedek besin depolayan renksiz madde.
Lökosit: Akyuvar, fagositoz yapan, antikor üreten, renksiz kan hücresi.
Lösemi : Beyaz kan hücrelerinde görülen kanserlerin genel adı.
Lütein: Folikül hücrelerinde meydana gelen, yumurta sarısına renk veren pigment.
Lusiferin : Derin deniz balıkları, sölenterler, ateş böceği gibi organizmalarda enzimle okside olunca ışık veren bir tür madde.
'M'
Makrofaj : Kan dokusundaki monositlerden farklılaşarak oluşan, bağ dokusunda makrofaj, akciğerlerde alveolar makrofaj, merkezi sinir sisteminde mikroglia ve kemik dokusundaki osteoklastlarla aynı olduğu düşünülen, mikroorganizmaları fagosite edip yok eden bağ dokusu hücresi.
Mantar : Mikroskopik yada makroskopik olan parazit, saprfit yada simbiyoz olarak yaşayan, klorofilsiz, zehirli yada zehirsiz olan canlı yapı.
Matriks: İçinde biyolojik olayların oluştuğu cansız, sıvı ortam.
Maya : Ekmek mayalanmasında kullanılan canlı yada ölü, tek hücreli mantar yada bakteriler.
Megaspor : Bazı deniz bitkilerinin üreme bölgelerinde meydana gelen, büyük sporlara verilen genel ad. Sporangiyum.
Melez: Herhangi bir karakter yönünden farklı iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan heterozigot döl.
Meristem: Bitkinin değişmez dokularını oluşturan farklılaşmamış embriyonik bitki dokusu.
Mesane: Boşaltım sisteminin idrar toplanan torbası.
Mezenşim: Embriyonun gastrula safhasında aktoderm ve endoderm arasında meydana gelen hücre yığını.
Mezofil: Yaprağın üst ve alt epidermisi arasında kalan kısmı.
****bolizma: Canlı organizmanın hücreleri içinde meydana gelen ve enzimlerle kontrol edilen olayların hepsi. ****bolizma ile enerji üretimi ve madde yapımı gerçekleştirilir. ATP üretimi ve protein sentezi iki önemli ****bolik reaksiyondur.
****genez: Döl değişimi.
Mezoderm: embriyo gelişimi sırasında meydana gelen orta tabaka.
Mezozom: Bakterinin üremesi sırasında bakteri zarından kıvrımlar yaparak meydana gelen mitokondri benzeri yapı.
Mikron (m ): Milimetrenin binde biri (1m =1/1000 mm)
Mikrosapor : Bazı deniz bitkilerinde erkek üreme bölgeleri tarafından üretilen küçük eşey hücreleri.Mikrospor.
Mikrovillus : Silindirik yada kübik epitel (örtü) hücrelerinin üst yüzeylerinde emme yüzeyini genişletmek için hücrenin sitoplazmasından dışarı doğru yaptığı uzantılardır.
Mitoz: Bir hücreden aynı özellikte iki yeni hücre oluşturan hücre bölünmesi.
Miyelin: Bazı nöronların aksonlarının dışını saran, uyartı iletimini hızlandıran yağlı madde(kılıf)
Miyokard: Kalp kası
Miyozin: Kas hücrelerinde kasılmayı sağlayan protein yapıdaki kalın iplikler.
Modifikasyon: Çevre etkileriyle canlıların fenotiplerinde meydana gelen değişiklikler.
Monera: sistematikte bakteri ve mavi-yeşil alglerin toplandığı alem. Bu alemin içindeki canlılarda zarla çevrilmiş çekirdek ve organeller bulunmaz.
Monohibrit: Tek karakter bakımından melez.
Monokotiledon: Embriyolarında tek çenek yaprağına sahip bitki.
Monomer: Büyük moleküllerin hidrolizi sonucu oluşan en küçük yapı birimi.
Monoploid: (Haploid) tek (n) sayıda kromozoma sahip hücre.
Mukoza: Sindirim borusu, soluk borusu gibi iç organların iç yüzeyini örten ve mukus sıvısı salgılayan ince tabaka.
Mukus: Mukozada yer alanmukus hücreleri tarafından salgılanan kaygan, sümüksü koruyucu sıvı.
Mutant : DNA sında değişiklik (mutasyon) meydana gelmiş olan canlı.
Mutasyon: Canlılarda çevre şartlarıyla meydana gelen ve kalıtsal olan değişiklikler.
Mutualizm : İki canlının birbirlerinden faydalanarak birlikte yaşamaları.
'N'
Nasti: Bitkinin, uyaranın cinsine göre yaptığı fakat uyaranın yönüne bağlı olmayan davranışlar.
Nefridyum: Omurgasız hayvanlarda bulunan boşaltım organı.
Nefrit: Böbreklerdeki nefronlarıniltihaplanması sonucu oluşan hastalık.
Nefron: Omurgalı böbreğinin, idrar oluşturan yapısı ve işlev birimi.
Nekroz : Hücrelerin ve dokuların ölmesi durumu.
Nikotin : Bir nörotransmitter olan asetilkolinin faaliyetini engellediği için zehirli olan ve tütünden elde edilen bir alkaloyid.
Nimfa : Yarı başkalaşım gösteren böceklerde, dış görünüşü ergine benzeyen, fakat eşey organları ve kanatları tam olarak gelişmemiş evre.
Nişasta : Bitkilerde depo maddesi olarak meydana getirilen polisakkarit
Nitrit asit: (HNO3) Niterat asidi. Yüksek derecede aşındırıcı, renksiz ve dumanlı sıvı. Zehirleyicidir ve şiddetli yanıklara yol açar.
Nokta mutasyonu : DNA kopyalanması sırasında bir baz çiftinde meydana gelen değişiklik.
Nörogenez : Gelişme sırasında sinir sisteminin gelişme safhası (nörolasyon).
Nöroglia: Sinir dokuda nöronlara desteklik yapan yardımcı hücreler, ara nöronlar.
Nöron: Sinir hücresi.
Nötr atom: elektron ve proton sayısı birbirine eşit olan atom
Nükleaz : Nükleik asitleri kısa oligonükleotit parçalarına yada tek nükleotide hidrolize eden enzimler grubu.
Nükleoprotein: proteinlerin nukleik asitlerle kurduğu moleküler birlik.
Nükleotid: Nukleik asitlerin ( DNA, RNA) yapı birimleri.
Nükleus: Çekirdek.
'O'
Obje: Nesne
Oksidasyon: (Yükseltgenme) Elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime.
Oksin: Bitkide büyüme, gelişme hormonu.
Oksotrof : Ana ve babanın genlerinde bulunmasına karşın kendi büyümesi için gerekli molekülü sentezleyemeyen mutant mikroorganizma.
Omurilik : Omurga içerisinden geçen sinirsel doku.
Oogami : Genellikle büyük hareketsiz dişi gamet ile küçük ve hareketli erkek gametin birleşmesi.
Oogenez: yumurtanın meydana gelmesi olayı.
Oosfer: Yumurta hücresi, dişi gamet.
Oosit : Dişi eşey organında eşey hücrelerinin oluşması sırasında oogonyumdan değişen ve iki mayoz bölünmesi geçirecek olan hücre.
Oospor : Oomiset mantarlarda, alglerde ve protozoonlarda döllenmiş oosferde gelişen kalın duvarlı zigot.
Operatör gen : Bakteri yada virüs genomunda repressör (baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu kontrol eden gen.
Organel: Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş ve zarla çevrili yapılar. Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi.
Organik madde : Doğal olarak bulunmayıp canlı organizmalar tarafından senezlenen maddeler.
Organogenez: Embriyo tabakalarından organların meydana gelmesi.
Osein: Kemik dokunun ara maddesi.
Osteosit: Kemik dokuyu oluşturan kemik hücreleri.
Otolit: Kulak taşı.
Osmoz: Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi.
Ototrof: Kendi besinini kendi yapabilen canlılar.
Ovaryum: yumurtalık, yumurtaların meydana geldiği yer.
'Ö'
Ökaryot hücre: Zarla çevrili organelleri ve gerçek çekirdeği olan hücre.
Özümleme: Canlı organizmanın, dışarıdan aldığı besin maddelerini parçalayıp yeniden kendine özgü maddelere dönüştürmesi.
Özüt: Bir doku örneğinin parçalanmış hali.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kolikforum.yetkinforum.com
 
Biyoloji Terimleri K-P
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Biyoloji Terimleri A-F
» Biyoloji Terimleri F-D
» Biyoloji Terimleri P-Z

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BY KOLİKFORUM :: BİYOLOJİ-
Buraya geçin: